Evet, evet... Her şeye koca bir evet!
15.01.2009 - 16:57
yazdır
sepete ekle
arkadaşına gönder
DIGG
FACEBOOK
DEL.ICO.US
Bu hafta vizyonda altı film var. İkisi yerli, biri 3D gerilimi… Animasyon olan Çılgın Dostlar ev hayvanları ve sokak hayvanlarının çatışmasını konu alıyor. İz üç boyutlu bir korku filmi… Alacakaranlık aşık bir vampirin iki arada kalmasını duygusal ve derin ısırıklarla dolu bir fonda anlatırken, Ayakta Kal, zengin kız fakir erkek aşkından yola çıkıyor, nostalji yapmaya çalışıyor… Bay Evet, her şeye evet demenin olumlu ve olumsuz yanları üzerine Jim Carrey tadında bir komedi… Kadri’nin Götürdüğü Yere Git, ancak Kadri’nin götürdüğü yere gidebilenler için farklı ve komik olabilecek bir film… İyi seyirler…
Video için tıklayın
Video için tıklayın
Video için tıklayın
Video için tıklayın
Video için tıklayın
İlgili Haberler
Hazırlayan: Banu BOZDEMİR
İz / Scar
Korku filmlerinde koltuktan sıçratmayanın esamesi okunmaz… Sinema sektöründe duygu kadar teknik de tavan yapmalıdır, geliştirilmeli, kollanmalıdır. O yüzden korku da bu kez karşımıza üç boyutlu olarak çıkıyor. Yani çarpılan bir kapıyı, sanki evimizin ya da sinema salonunun kapısı gibi algılayabiliriz… Eli bıçaklı katilin sesini taa ensemizde hissedebiliriz… O yüzden İz, korku sineması sevenler ve hatta sevmeyenler için de farklı bir deneyim olabilir. Bir sapık ve onun kurbanları var yine karşımızda… İnanılmaz işkencelere maruz kalan insanlar, oracıkta yaşamlarını yitirmektedir. Bir gün kurbanlardan biri katilin elinden kaçmayı başarır, kahraman olur ve kasabasını terk eder… Yıllar sonra döndüğünde yıllar önceki olaylar tekrarlanmaya başlar ve altından sürprizler çıkar. Teknik olarak James Cameron’un son filmi Avatar ile aynı olan film, korkuyu üst boyutlara taşımayı amaçlıyor…
Alacakaranlık / Twilight
Alacakaranlık, özünde bir vampir ve bir kızın aşkı… Modernize bir vampir filmi de diyebiliriz. Seyri ve hazmı çok rahat… İmkansız aşkın farklı bir tarifi… Zaten filmi uyarladıkları kitap bir fenomen ve çok satanlar listesinin başında haftalardır… Film vampir, kurt soyu ve insan ekseninde dönüyor. Herkes birbirinin varlığını ve iyileştirme çabalarını bilerek, kardeş kardeş yaşıyor. Vampirler insan kanı yerine havyan kanı tercih ediyor ve bu başarılarını ‘vejetaryenlik’ olarak nitelendiriyorlar. Ama hala insanla beslenen ve bu filmin ‘kötü’leri diyeceğimiz bir grup da var… Kurtlar bu bölümde sakin kalmayı tercih ediyorlar… Filmin diğer serilerinde ağırlık kazanacaklarını umuyoruz…
Klasik bir vampir filmi değil dedik ama, vejetaryen da olsa klasik özellikleri var bu vampirlerin tabii. Yani beyaz surat, kırmızı dudak, değişken göz, kontrolsüz güç kullanımı, iç sesleri duyma vs… O açıdan birazcık inandırıcılık problemi yaşasa da, sonrasında her şey o kadar fazla açığa çıkıyor ki, bu belirgin özellikler çok keyifli hale gelebiliyor. Ağaçların arasında Tarzan misali dolaşmalar, en yükseğe en hızlı biçimde çıkmalar, beyzbol oynamalar ve buna rağmen inanılmaz bir karizma barındırma olayı, filmi içinizde çok fazla yükseltebiliyor…
Ayakta Kal
Biz nostaljiyi seven bir toplumuz… Aslında hafızamız o kadar fazla unutma üzerine kurulmuş ki; her şeyi bir anda silip, başka bir moda geçebiliyoruz… Ama iş üretime gelince, orada biraz durup geçmişten yemeler yapabiliyoruz… Ayakta Kal da bu tarz geçmişten yemelerden… Hadi eskiden teknoloji yoktu, duygularımız daha farklıydı, her şey daha fazla naif ve çekilebilirdi… Şimdi cümle alem değişmişken, kimsenin Yeşilçam filmleri dışında hatırlamadığı konulara el atmanın tek bir sebebi olabilir… Film en azından dram yönüyle, bel altı esprilerden sözlü olarak yırtıyor. Ama görsellik bel altından fazlaca yukarı çıkamıyor ne yazık ki! Filmde bir ikiye bölünme yaratılıyor ve bunun altyapısı sadece fakir bir erkekle, zengin kız aşkına dayandırılıyor… Devlet okullarında görmediğimiz dekolteler ve etek boyları ortalıkta dolanıyor. Bu da gerçekliği baştan ortadan kaldırıyor. Dramatik sahneler, gerçeklik eksikliğinden dolayı trajikomik oluyor… Ve senaryoda şöyle bir laf yer bulabiliyor… Zengin kız, devlet okulundakiler için ‘onlar bizim düşmanımız’ diyebiliyor. Nasıl yani? Ayakta Kal, naif olamadan, naif bir hikaye anlatmaya soyunuyor ve sonu ne yazık ki hüsran oluyor…
Bay Evet / Yes Man
Hayat bazen çekilmezdir, evden çıkılmaz olunur. En fazla kullanılan kelime ‘hayır’dır. Hayır dedikçe, hayat bir dağ gibi üzerinizde birikir. Tortulaşır ve katmanlaşırsınız… İçinize çekildikçe küçülür ve hayattan zevk almamaya başlarsınız… Tıpkı şehirli birçok insanın yaşadığı travma gibi… Sonra devreye bu böyle gitmez formülü girer ve hayatı yeni baştan kurgularsınız… Aslında formül çok basittir, hayır kelimesini evet yapmak… Başrolde Jim Carrey olunca hayır ve evet kullanımı da bir hayli komik oluyor tabi. Carrey bu kez fazla sulandırmadan evet – hayır oyununa soyunuyor… Film evet ve hayır dengeleri üzerine kurulu… Yani ne her şey evet diyebiliriz ne de her şeye hayır… Ama evetleri çoğaltırsak sanki hayatımız daha iyi olurmuş gibi duruyor… Bizden söylemesi… Evet demek için geç değil…
Kadri’nin Götürdüğü Yere Git
İsmi dışında komik hiçbir yanının olmadığını söyleyebiliriz… İsmi de çok okunan bir kitaba gönderme yapmaya çalıştığı için komik… Onun dışında maskaralıklar dışında iç açıcı bir yanının olduğunu söylemek zor… Kış ortasında bol bol havuzda ve frikik dolu sahnelerle geçen bir film. Sevgilisinden ayrılan Cem, en yakın arkadaşı Kadri’nin seçtiği bir otelde kafasını dinlendirmeye çalışır ama sevgilisi başka bir erkekle otele gelince olaylar çığırından çıkar… Yani yabancı filmlerden aşırtma ve kötü bir aşırtma… Ama bu tarz filmler izleyicinin ilgisine fazlasıyla mazhar olduğu için, seçimi tamamen seyircinin iradesine bırakıyorum…
Çılgın Dostlar 2 / Open Season 2
Elliot, Giselle’e sırılsıklam aşık olmuştur ama tam da o sıralar Mr. Weenie bir grup şımarık ev hayvanı tarafından sahibine götürülmek için kaçırılır.
Boog, Elliot, McSquizzy, Buddy ve ormanın tüm sakinleri bir plân hazırlayarak sosise benzeyen arkadaşlarını kurtarmayı kendilerine görev bilirler. Bu plân onları ev hayvanlarının dünyasına götürür. Düşmanları olan ev hayvanlarıysa, oyuncak kaniş Fifi’nin de engeliyle, Mr. Weenie’yi savaşmadan bırakmama kararındadırlar.
Tüm yorumlar
döver gibi yazıların sahibi, öfkeli bir kadın olarak yer etti zihnimde medya tava sitesinde okuduğum yazılarından neslihan acu; aslında, bu öfkeli yazmak/öfkeli tavır yakından tanıdığım bir duygudur, zira, ben de uzun seneler boyunca öfke saçan tarzda yazılar yazdım ve evet her şeye ama her şeye öfkeliydim. şimdi, bu cümlelerimden sakın ola ki kendini örnek verip eleştirilerin önünü kapatmak tarzı çıkmasın, onu, ertuğrul özkök yapıyor kendine ''sonradan görme'' diyerek bunu sevimli bir şeymiş gibi göstermesine paralel değil benim neslihan acu'ya öfkeli bir tarzın sahibi demem. olsa olsa öfkeli yazarak medyada bir yer/köşe
Grup Hepsi Fan Sitesi - Fan kulüp - PanolarıHepsi Haberleri, şarkı sözleri, cemre kemer, eren bakıcı, gülçin ergül, yasemin yürük ve hepsi bir 1 dizisi forumları
Anasayfa Gruphepsi Resim Galerisi Grup Hepsi Biyografi Hepsi Klipleri Hepsi Oyunları SSS Sohbet Giriş Kayıt
Yazar Mesaj
< Yasemin ~ sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Evet
[ 203 ] 69%
Hayır
[ 56 ] 19%
Kararsızım
[ 33 ] 11%
Toplam Oylar : 292
berkanyoshy Tarih: Pazartesi, Kasım 26, 2007 22:12 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Takımdan
Mesajlar: 1992
Nerden: İstanbul
İkilemde kaldım.
YOSHYveEREN Tarih: Perşembe, Kasım 29, 2007 19:55 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Yeni Üye
Mesajlar: 2
Nerden: Ankara
hem rockcı tarzı var hemde yakışır yani rock herkese yakışır bence
ufukhepsirap Tarih: Perşembe, Aralık 6, 2007 19:09 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Dengesiz Üye(Banlı)
Mesajlar: 298
Nerden: İstanbul
bence çok yakışıyor
gizem1556 Tarih: Pazartesi, Aralık 17, 2007 12:01 - Mesaj konusu: Herşey
Kıdemli Üye
Mesajlar: 991
Nerden: İstanbul
Bence ona herşey yakışıyor...
mucu19 Tarih: Perşembe, Aralık 20, 2007 17:22 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Yeni Üye
Mesajlar: 14
Nerden: İstanbul
bebeğime herşey yakışır
karabonus Tarih: Perşembe, Aralık 20, 2007 17:48 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Yeni Üye
Mesajlar: 2
Nerden: Trabzon
herşey yakışır ona
elifvehepsi Tarih: Pazar, Aralık 30, 2007 23:16 - Mesaj konusu: yakışıyor
Yeni Üye
Mesajlar: 41
Nerden: İstanbul
Evet yakışıyor...ama erene gülçine ve cemreyede yakışıyor
yasmincemroshh Tarih: Salı, Ocak 1, 2008 14:19 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Kıdemli Üye
Mesajlar: 1444
Nerden: Bursa
------yakışır ama bu hali daha güzel-----
emojuk Tarih: Salı, Ocak 1, 2008 20:28 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Yeni Üye
Mesajlar: 19
Nerden: İstanbul
güzele ne yakışmaz tabikide yakışır rrock ona süper uyar
KRALCCC Tarih: Salı, Ocak 1, 2008 22:38 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Kıdemli Üye
Mesajlar: 2476
Nerden: Eskişehir
Yasemine yakışmayan tarz mı var ..
sariprenses Tarih: Salı, Ocak 1, 2008 23:27 - Mesaj konusu: evet
Kıdemli Üye
Mesajlar: 769
Nerden: İstanbul
evet yakışmayan tarz varsa söyleyin (söyleyemezsiniz çünkü yok )
YoShY19o5 Tarih: Perşembe, Ocak 3, 2008 14:29 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Dengesiz Üye(Banlı)
Mesajlar: 472
Nerden: Konya
güzele ne yakışmaaz
ESCOR Tarih: Cumartesi, Ocak 5, 2008 19:46 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Yeni Üye
Mesajlar: 3
Nerden: Eskişehir
R&B tarzı daha çok yakışıyor yani şuanki tarzı benim gibi bir de hepsi R&B tutkunu değil mi.
---
Mesajınız görevliler tarafından düzenlendi.
Lütfen duyuru ve kuralları okuyup mesajlarımızı onlara göre yazalım.
http://www.gruphepsi.org/panolar/turkce-mize-uygun-yazim-ve-dilbilgisi-kurallari-hakkinda-t912.html
http://www.gruphepsi.org/panolar/kurallar-ve-duyurular-t2.html
BozkurtBozo Tarih: Cumartesi, Ocak 5, 2008 21:18 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Dengesiz Üye(Banlı)
Mesajlar: 35
Nerden: Ankara
şimdiki piyasada rock cuyum diye gezinen bütün sanatçılardan daha fazla
nilveben Tarih: Salı, Ocak 8, 2008 13:39 - Mesaj konusu: Cevap: sizce yasemine rock tarzı yakışıyor mu ?
Kıdemli Üye
Mesajlar: 662
Nerden: Niğde
hepsiciklerimize herşey yakışır ama bence şuan ki tarzları süper.
Mesajları göster: Hepsi1 Günlük7 Günlük2 Haftalık1 Aylık3 Aylık6 Aylık1 Yıllık eskiden-yeniyeyeniden-eskiye
Tüm zamanlar GMT +2 Saat4. sayfa (Toplam 14 sayfa)
Sayfa Önceki 1, 2, 3, 4, 5 ... 12, 13, 14 Sonraki Gruphepsi.Org Panolar Fan kulüp Forum Ana Sayfası ~ Yasemin
Google Arama - Gruphepsi.Org Arama Motoru
Pano yazılımı: phpBB // Tema: Mike Lothar
Hepsi grubu sitesi düzenlemeleri: Murat Esgin
Url optimizasyonları: phpBB SEO
edinilmeyeceğinin tecrübeyle sabit olduğuna işaret etmek olabilir niyetim. öfkeli, çünkü, yazılarının çok iyi olduğuna inanıyor ve fakat bir türlü içine giremediği/eklemlenemediği bir cihangir tayfası ve nişantaşı lordları/beyaz yazarlar grupları var; radikal gazetesinde yazmak istediğini fakat eklerin yayın yönetmeni tuğrul eryılmaz'ın kendisi yerine gençleri tercih ettiğini yine sanırım bir röportajında söylemişti neslihan acu. cihangir tayfasına girememiş, nişantaşı lordlar/beyazlar grubuna hiç girememiş medyatava sitesinde yazmak da yetmiyor işte neslihan acu'ya; bu kadar öfkeli yazmasının sebebi bu; bakın sert bir kalem demiyorum, sert bir kalem olmak başka bir şey öfkeli olmak başka bir şey, çünkü, insan öfkeli yazarken hep anlaşılmadığını sanarak öfkeli yazar, anlaşılmadığını düşündükçe öfkesinin dozu artar. sert kalemler ise bilgiye/zamana/teoriye/geçmişten süzülüp gelmiş-imbikten geçmiş/dinlendirilmiş hem sert, hem leziz, hem de teorilerin sıkıcı dilini okunabilir dile çevrilmiş yazılar yazabiliyorlar; aradaki farkı neslihan acu biliyordur sanırım. kabul edilmeye çalıştıkça kapıların açılmasını bırakın aralanmaması da öfkesini perçinliyor; aynı sitede yazdığı selda uskan'a bir baksa aslında, tarz farklarını görecek ve selda uskan'ın neden çok daha fazla okunduğunu anlayacak ama öfkeden göremiyor ki neslihan acu. ben hiç bir yazısını sonuna kadar okuyamadım neslihan acu'nun, buna mukabil selda uskan'ı okumak daha iyi geliyor; daha içten, daha doğal ve evet öfkesi de doğal; neslihan acu'nun öfkesi o kadar acı ki doğal hissi dahi uyandırmıyor. bu coğrafyada köşe yazarı olmak hem çok zor hem de çok kolay; az çok medya hallerini bilen bir kişi nasıl köşe yazarı olunabileceğinin yollarını biliyor; yok, hiç de seksist bir düşünce gizli değil bir önceki cümlemde; demem o ki ya alternatif medyada ''bedava'' yazarsınız ya çevreniz sizi bir yerlere servis eder ya da hakikaten blogunuzda/dergilerde/yazdığınız her neresiyse orada çok iyi yazılara imza atar ve bir genel yayın yönetmeninin kulağına isminiz çalınır, yani çok iyisinizdir teklif size gelir/siz teklif etmez/teklife gitmezsiniz: ilk iki şık için ne yazık ki bu böyle şimdilik diyebilmek olası 3. şık en güzeli sözcük manasıyla da ŞIK yani ; özal'ın meşhur lafı vardı anımsayanınız vardır. '' 2.5 gazete olacak'' diye, işte, ya buçuk medyada inandıklarınızı yazarsınız, başka bir işiniz vardır geçiminizi oradan sağlarsınız ya da büyük 2 gruptan hatırlı sınıf arkadaşınız/babanızın arkadaşı/okul arkadaşınız vardır oraya servis edilirsiniz. öfkeli yazılar yazmak köşe yazarlığının/okunur yazar olmanın yolu değil. yahu bu coğrafyada iclal aydın dahi köşe yazıyor! iclal aydın yazar mıdır? değil, öfkeli midir? o da değil. yanıt ne peki? bütün yazı bunun yanıtı işte.
Gönderen handan zaman: Perşembe, Mayıs 29, 2008
Etiketler: beyaz türkler, cihangir tayfası, köşe yazarı olmak, medya, medyatava, neslihan acu, nişantaşı lordları, selda uskan, tuğrul eryılmaz
0 yorum:
Yorum Gönder
Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom) Hakkımda
handan
35 ine merdiven dayamış, yarı aslan yarı yengeç bir yaz çocuğuyum; evimi, kitaplarımı, sırt çantamı, çayı, kahveyi, birayı, şarabı, trilye'yi, mudanya'yı, balığı, denizi, istanbul'u, orhan pamuk'u, romanları, gezi kitap ve yazılarını, gazete okumayı ve gazeteleri, bağımsız sinemayı, bağımsız insanları, yazdıklarımı ve yazacaklarımı çok seviyorum. eski yazılarımı toparlayabilirsem bu blogda çok iyi bir iş başarmış olacağım; öyle dağıtmışım ki yazıları!... arada yeni yazılar da yazıyorum tabii ki.
Profilimin tamamını görüntüle
Blog Arşivi
▼ 2009 (47)
▼ Şubat (6)
biri beni davet etse ya!
mim geldi hanımmmm!
oda, f klavye, işyeri
kıt kanaat hayatlar/aşklar/hayaller
30 yaş vs.
nebahat çehre vs beren saat
► Ocak (41)
30lardan sonra, uykudan önce (mim oldu)
son hallerim
herkes ''osmanlı'' /// dilek hanif, moda, osmanlı
haber türk e KINAMA
''ana koynundan çıkıp karı koynuna giren erkek'' (...
anasının koynundan çıkıp karısının koynuna giren e...
ruh halim bu
oray eğin'e yanıtımdır
ruh halimin coğrafyası
bir rüya, iki yorum
sen aynamızdın Hrant
faşizme inat, kardeşimsin Hrant
sevgiyle, saygıyla, özlemle
yine içmek
içmek istiyorum
gitmek istiyorum
deniz, denizsizsiniz, sis,
hava güneşli olunca, canım mudanya/deniz/rakı/balı...
Uçan Süpürge Kadın Muhabir Arıyor
milliyet sanat;İAŞE; YEMEK BLOGLARI, Hülya Ekşigil...
bilemedim kendime ne diyeceğimi!
kahvaltı iptal!
tjk; başka bir dünya
sevişen eller
Kadın, Ağ; Tramplende Asılı Adam!
şehirde kaybettiğim adamlar var
bir şehirle sevişmek
kahvaltı yalan oldu gibi
günaydın; kahvaltı mönüsü hazır (bloggerler buluşu...
bloggerler kahvaltıda
öneri; buluşma
bizden bene geçebilmek
17 yaşında işe başlamak
''yaşıtların patır patır boşanıyor olması'' *
hayaller
''küçük hayatlar'' sayıklamalar
Güldünya
yürek ağrısı
''sen benden gittin gideli''
...
kimi akşamlar...
► 2008 (355)
► Aralık (33)
sarhoş saatler/dakikalar!...(faraway dan esinlenme...
şarap kızılı
1.5 dürüm
► Kasım (42)
► Ekim (19)
► Eylül (38)
► Ağustos (43)
► Temmuz (45)
► Haziran (32)
► Mayıs (81)
► Nisan (10)
► Mart (11)
► Şubat (1)
Takipteyim
MARGOTTO
Sıradan bir sabah ve kozmik bilinç
26 dakika önce AKVARYUM
MİMLERDEN YANA ŞANSLIYIM:)
4 saat önce asliberry
Otuzlardan Kırklara Karışırken Dostluklar
4 saat önce ANLATSAM NE OLDUĞUNU
gsmh: kim ki o + nordik
11 saat önce Pretty in Think
bi' sır vereceğim..
12 saat önce ÇerÇöp
How i met your mother/father/sister/uncle etc
22 saat önce PuCCa GüNLüK
Doritos Panço kokusu
23 saat önce Goddess Artemis' Blog
30'undan Sonra Dostluklar, Arkadaşlıklar
1 gün önce MUTFAKTA ZEN
Sarılar, yeşiller, brokoliler
1 gün önce DİLEK
BİR GÜN ÖDER HESABI (Yediden Yetmiş Yediye Yaz Dostum-MİMİ)
1 gün önce Bana Cümleni Ver
Issız Adam ve Canım Ailem
1 gün önce Uzak dur yakınıma
Hepimiz Ada'yız Hepimiz Alper'iz
1 gün önce TROFOLO
La Vida Tombola
2 gün önce Nisan ve Güney
Uzundur Bu Yollar Giderim Gözüm Kara # 2
2 gün önce Spiritus Libertatis Dımtıs Dımtıs
Mutluluk
1 hafta önce Sessizce Bagiriyorum..
YASAK...
1 hafta önce sandaletliseyyah>borabilgin
1 hafta önce ENDİŞELİ PERİ
şşşt... evin hanımı gazete okuyor
2 hafta önce muratkervancilar.com